7 Nisan 2016 Perşembe
Kan Kırmızı - Aslı Karabulut
Kitabın Yazarı: Aslı Karabulut
Yayınevi: Ephesus
Yayınlandığı Yıl: 2015
Sayfa Sayısı: 576
Herkese tekrar merhaba 😊
Uzun zamandır yapmak istediğim şey olan Kan Kırmızı yorumuma nihayet başlayabilmenin mutluğu içindeyim . ❤
Balım ve Emir planlı bir sürprizin şanslı kurbanları. Balım yurtdışında okuyor ve Yaz tatilinde İstanbul’a ailesinin yanına tatile geliyor. Bir akşam arkadaşının doğum gününün kutlanacağı otelde ise tesadüfler sonucu Emir ile karşılaşıyor. Hemde ne karşılaşma ! Ve o andan sonra ikisi için de hayatlarını değiştirecek olaylar silsilesi başlamış oluyor. Emir bir türlü Balım'ı aklından çıkarmıyor. Ve bir gün ailesi ile ortaklarının evine girdiklerinde Balım ile karşılaşarak günlerdir aklından çıkaramadığı kızın aslında en yakın arkadaşının kız kardeşi olduğunu öğreniyor. Ve aşkları özellikle Balım'ın abisi Erdem'den çekindikleri için gizli saklı başlamış oluyor.
Bir diğer çiftimiz de Erdem ve Balım'ın hem ev arkadaşı hemde en yakın arkadaşı olan Lizzie. Genelde ana karakterleri değil de yan karakterleri merak edip seven biri olarak benim favorim de Erdem&Lizzie çifti oldu doğrusu. Bu çiftimiz diğer çifte nazaran daha sakin ve istikrarlı bir çift.
Kitabı ilk olarak wattpad üzerinde okuduğumda her hafta yeni bölüm diye diye nasıl beklediğimi bir ben bilirim. 😊😁
Özellikle son sayfalar oldukça akıcı ve sayfaları hızlı hızlı okumak bir an önce finale ulaşmak istemenize neden oluyor. Kesinlikle sevdiğim bir kitap Kan Kırmızı. Sadece sonunda acaba Erdem ve Lizzie'nin tatlı mutlu halleri de mi olsaydı keşke demiştim doğrusu. 😊
Ve son olarak Ephesus Yayınları yine bu kitapta da sayfaların iç tasarımında bir harika doğrusu demeden geçemeyeceğim.
Ateş ve Buz da güzeldi ama bu kitap da yazarımız bir başka yahu!
Darısı yazarımızın diğer kitaplarının başına. Umarım hepsini kitap olarak kütüphaneme eklerim.
Sevgiler. 😊
5 Nisan 2016 Salı
Love Story
Şu sıralar gündemimde meşhur ve oldukça bir film olan Love Story var. Neden mi? Filmdeki talihsiz aşıklar gerçek hayatta mutluluğu yakaladı üstelik uzun yıllar sonra. Neyse geç olsun güç olmasın diyelim. : )
Filmi izlemeyenler için konusu kısaca şöyle...
Köklü ve zengin bir aileden gelen Oliver Barrett IV, aile geleneğini devam ettirerek kendisinden öncekiler gibi Harvard Üniversitesinde hukuk okumaktadır. Bir gün Radcliffe Kolejinde müzik öğrencisi olan işçi sınıfından Jennifer Cavalleri ' ye aşık olur.Çift evlenmeye karar verir ancak Oliver'ın babası Oliver Barrett III bu evliliğe onay vermez ve oğlunun harçlığını keser, ayrıca onu mirasından da mahrum edeceğini söyler. Oliver'ın babasının maddi desteği olmadan Harvard'a devam etmesi çok zordur. Hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan yeni evli çift Oliver'ın okul masraflarını karşılamak için farklı işlerde çalışmaya başlarlar. Bu arada çocuk istedikleri halde gebe kalamayan Jennifer'in yapılan tetkikler sonucunda lösemi hastası olduğu anlaşılır.
Notlar:
♡Filmin tanıtım sloganı olan "Aşk asla pişmanlık duymamaktır" (" Love means never having to say you're sorry. ") cümlesi yıllarca romantizmin de bir sloganı olarak dillerden düşmemiştir.
♡1970 ile 1984 yılları arasında ABD 'de doğan kız bebeklere verilen isimler arasında "Jennifer" ismi ilk sıralarda yer alıyormuş.Bu popülaritede filmin büyük etkisinin olduğu ileri sürülmektedir.
♡ Francis Lai 'nin bestelediği filmin dokunaklı tema müziği "Love Story" çok beğenilmiş,hatta popülerlikte filmin de çok önüne geçmişti.Andy Williams 'tan Shirley Bassey 'e ,Ray Conniff 'ten Patricia Kaas 'a kadar onlarca sanatçı bu unutulmaz parçayı seslendirdiler.
Filmi izlemeyenler için konusu kısaca şöyle...
Köklü ve zengin bir aileden gelen Oliver Barrett IV, aile geleneğini devam ettirerek kendisinden öncekiler gibi Harvard Üniversitesinde hukuk okumaktadır. Bir gün Radcliffe Kolejinde müzik öğrencisi olan işçi sınıfından Jennifer Cavalleri ' ye aşık olur.Çift evlenmeye karar verir ancak Oliver'ın babası Oliver Barrett III bu evliliğe onay vermez ve oğlunun harçlığını keser, ayrıca onu mirasından da mahrum edeceğini söyler. Oliver'ın babasının maddi desteği olmadan Harvard'a devam etmesi çok zordur. Hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan yeni evli çift Oliver'ın okul masraflarını karşılamak için farklı işlerde çalışmaya başlarlar. Bu arada çocuk istedikleri halde gebe kalamayan Jennifer'in yapılan tetkikler sonucunda lösemi hastası olduğu anlaşılır.
Notlar:
♡Filmin tanıtım sloganı olan "Aşk asla pişmanlık duymamaktır" (" Love means never having to say you're sorry. ") cümlesi yıllarca romantizmin de bir sloganı olarak dillerden düşmemiştir.
♡1970 ile 1984 yılları arasında ABD 'de doğan kız bebeklere verilen isimler arasında "Jennifer" ismi ilk sıralarda yer alıyormuş.Bu popülaritede filmin büyük etkisinin olduğu ileri sürülmektedir.
♡ Francis Lai 'nin bestelediği filmin dokunaklı tema müziği "Love Story" çok beğenilmiş,hatta popülerlikte filmin de çok önüne geçmişti.Andy Williams 'tan Shirley Bassey 'e ,Ray Conniff 'ten Patricia Kaas 'a kadar onlarca sanatçı bu unutulmaz parçayı seslendirdiler.
4 Nisan 2016 Pazartesi
Çilek Mevsimi - Burcu Büyükyıldız
Kitap Adı: Çilek Mevsimi
Yazarın Adı : Burcu Büyükyıldız
Herkese merhabalar. İlk yorumum benim için özel olan Çilek Mevsimi ile olsun istedim:) Çilek Mevsimi başlangıçta internet üzerinden yayınlansada kitap kokusuna kavuştuğunda okudum ilk olarak. Wattpad furyasının ardından birçok kitap basılsa da Çilek Mevsimi'ni hepsinden ayrı tutuyorum. Bu esere Wattpad kitabı demek kesinlikle büyük haksızlık. Gerek betimlemeleri gerek kurgusu ve işleyiş tarzı olarak bambaşka buluyorum.
''Bitmişti işte. Mira'lı günler, çilek kokulu mevsim sona ermişti Yağız için. Artık kara bir kışın, dondurucu fırtınaların zamanıydı. Ve Yağız soğuktan donacağının, onu ısıtabilecek tek sıcaklığı da yukarıda uyurken bıraktığının farkındaydı.''
Ah be Yağız sen ne güzel bir adamsın! Ne güzel seviyorsun öyle Mira'yı!
Yağız geçmişinden kaçan ve kimseyi geçmişindeki karmaşalara ortak etmeye niyeti olmayan bir adam. Bu nedenle de yalnızlığı seçmiş. Fakat birgün kahvesini içerken çilek kokulu bir kadın sızıyor o henüz fark etmeden kozasına. Mira çok güçlü, cesur ve tüm bunların dışında koşulsuzca sorgusuz bir şekilde aşık bir kadın. Yağız'ın çekimine kapıldığında aralarında kaçınılmaz olan şey elbette ki aşk. Yağız ve Mira çok sürmeden aşklarını mutlu bir beraberlikle taçlandırarak evleniyorlar. Fakat mutlulukları çok uzun sürmüyor. Yağız'ın kaçtığı geçmiş peşini bırakmıyor ve aşıklarımız ayrılmak zorunda kalıyor. Yağız'ın sebepsiz gidişinin ardından paramparça olan Mira'nın tekrar ayağa kalkmasını ise Yağız'ın hediyesi oluyor. Yani namıdiğer tombik paşa Erim. Kitabı okurken Erim'in o meşhur tombik kol boğumlarını ısırmak istemeyen bir okur olacağını düşünemiyorum bile.
''Ve ben de kalbimde bitiremesem de aklımda bitirdim seni. Sormadım bir kez daha. Anmadım adını...Bu gurur muydu bilmiyorum? Belki de öyleydi.Tek başımaydım. Etrafımdaki tüm kalabalığa rağmen hem de... ''
Kitap başladığında Yağız ve Mira ayrılar.Bölümler arasında zaman zaman geçmişe dönüşler oldukça Yağız'ın gidiş sebebi de açığa çıkıyor ve bize yine 'Ah be Yağız sen nasıl güzel seven bir adamsın' demek düşüyor. Ve Yağız geri döndüğünde yaşadıklarının etkisiyle değişmiş bir Mira çıkıyor karşısına. Değişmeyen tek şey ise birbirlerine duydukları aşk oluyor. Aşkları sayesinde kırıklarını onarıp geleceklerini kurmalarını zaman zaman gözyaşları zaman zaman da gülümseyerek okuyacağımız harika bir hikaye Çilek Mevsimi.
Ephesus Yayınlarından yeni baskısı çıkmak için hazırlanan Çilek Mevsimi'ni yepyeni haliyle okumanızı şiddetle öneririm. Eminim ki sizde bu aşka hayran kalacaksınız.... :)
1 Nisan 2016 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)