Şu sıralar gündemimde meşhur ve oldukça bir film olan Love Story var. Neden mi? Filmdeki talihsiz aşıklar gerçek hayatta mutluluğu yakaladı üstelik uzun yıllar sonra. Neyse geç olsun güç olmasın diyelim. : )
Filmi izlemeyenler için konusu kısaca şöyle...
Köklü ve zengin bir aileden gelen Oliver Barrett IV, aile geleneğini devam ettirerek kendisinden öncekiler gibi Harvard Üniversitesinde hukuk okumaktadır. Bir gün Radcliffe Kolejinde müzik öğrencisi olan işçi sınıfından Jennifer Cavalleri ' ye aşık olur.Çift evlenmeye karar verir ancak Oliver'ın babası Oliver Barrett III bu evliliğe onay vermez ve oğlunun harçlığını keser, ayrıca onu mirasından da mahrum edeceğini söyler. Oliver'ın babasının maddi desteği olmadan Harvard'a devam etmesi çok zordur. Hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan yeni evli çift Oliver'ın okul masraflarını karşılamak için farklı işlerde çalışmaya başlarlar. Bu arada çocuk istedikleri halde gebe kalamayan Jennifer'in yapılan tetkikler sonucunda lösemi hastası olduğu anlaşılır.
Notlar:
♡Filmin tanıtım sloganı olan "Aşk asla pişmanlık duymamaktır" (" Love means never having to say you're sorry. ") cümlesi yıllarca romantizmin de bir sloganı olarak dillerden düşmemiştir.
♡1970 ile 1984 yılları arasında ABD 'de doğan kız bebeklere verilen isimler arasında "Jennifer" ismi ilk sıralarda yer alıyormuş.Bu popülaritede filmin büyük etkisinin olduğu ileri sürülmektedir.
♡ Francis Lai 'nin bestelediği filmin dokunaklı tema müziği "Love Story" çok beğenilmiş,hatta popülerlikte filmin de çok önüne geçmişti.Andy Williams 'tan Shirley Bassey 'e ,Ray Conniff 'ten Patricia Kaas 'a kadar onlarca sanatçı bu unutulmaz parçayı seslendirdiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder